Anderson’ın “Son 18 ayı düşününce aklınıza ilk gelenler nedir?” sorusuna Türeci “nefes kesici” yanıtını vererek konuşmaya başladı.
Türeci “Son 16-17 ay bizim için gerçekten de nefes kesiciydi. Geçen yıl Ocak ayında başladık. Ortada bir pandemi vardı ancak bilmediğimiz şey, bu pandeminin bu kadar hızlı gelişeceği ve aşıyı ne kadar sürede yetiştirebileceğimizdi. Kaybedecek bir günümüz bile yoktu” diyerek sözlerine devam etti.
Anderson “Nasıl tanıştınız” sorusunu da çifte yöneltti.
Türeci “Uğur’la onkoloji bölümünde tanıştık. Ben hala öğrenciydim. Onkoloji hastalarıyla ilgileniyorduk ve orada bilim denen ayrı bir dünya olduğunu fark ettik. Bu hastalar için bilim ve teknolojiyi bir araya getirerek bir şeyler yapabileceğimizi fark ettik. Ortak vizyonumuzu da birleştirerek bu fikir için bilim ve teknolojiyle hızlıca bir köprü oluşturmak istedik. Hızlıca kelimesi burada çok önemli çünkü hastalar için de önemli” dedi.
Evlendikleri güne ilişkin de konuşan Türeci “çok hızlı bir törendi ardından hızlıca laboratuvara döndük. Düğünümüzdeki davetliler de zaten çoğunlukla laboratuvardaki ekibimizdi. Kaybedecek zamanımız yoktu Chris” dedi.
Aşı sürecine ilişkin soruyu yanıtlayan Uğur Şahin ise, Ocak’ta Wuhan’daki salgına ilişkin bir rapor hazırladıklarını ve bunun pandemiye dönüşmesinin muhtemel olduğunu anlayarak hızla harekete geçtiklerini belirtti.
Şahin “Bu potansiyel salgının tüm insanlığı etkileyebileceğini ve mRNA teknolojimizi bunu çözmek için kullanabileceğimiz düşündük. Aslında bu aşı üzerine çalıştığımız bir kanser tedavisi için hazırlanmıştı. Bu çalışmada hastanın genetik dizilimine göre aşı verilmesi öngörülüyordu ve aslında benzer durum yaşanıyordu. Kişiselleştirilmiş değildi ancak virüsün genetik dizilimi aynıydı. Sonrasında çok hızlı bir şekilde harekete geçtik. Burada karşılaştığımız en büyük zorluk virüse dair neredeyse hiçbir şeyin bilinmemesiydi. Yeni bir virüstü.” dedi.
Şahin “COVID-19’da mRNA aşısının başarısı hastalıkların tedavisinde yeni teknolojilerin ve tedavi yöntemlerinin kapısını açtı. Şu anda kanser için kullandığımız mRNA molekülleri, şu anda klinik geliştirme aşamasında olan 10’dan fazla ürünümüz var ve bunlar hep farklı kanser türlerine karşı. mRNA teknolojisi ile elde ettiğimiz başarının kanser çalışmalarımızda da süreceğine güvenimiz tam” dedi.
Konuşmada Türeci, mRNA aşısının T hücrelerini 72 saat içinde nasıl artırdığına dair verileri de paylaştı.
mRNA aşısı öncesi ve sonrasında lenf nodüllerinde 72 saat içinde oluşan T hücrelerini paylaşan Türeci bunun kritik bir öneme sahip olduğunun da altını çizdi.
