Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ekim ayı toplantısı gergin başladı. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında, koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde pazarcılara yönelik yardımlarla ilgili soru önergesi verildi. Önergede ödenen toplam tutar, yardımların belediye bütçesinden mi yapıldığı soruldu ve şu ifadelere yer verildi: “Şayet büyükşehir belediyesi bütçesinden karşılanmadı ise sponsor ve hayır sahipleri ne amaçla kendi yardımlarını belediyemiz…
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin ekim ayı toplantısı gergin başladı.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında, koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde pazarcılara yönelik yardımlarla ilgili soru önergesi verildi.
Önergede ödenen toplam tutar, yardımların belediye bütçesinden mi yapıldığı soruldu ve şu ifadelere yer verildi: “Şayet büyükşehir belediyesi bütçesinden karşılanmadı ise sponsor ve hayır sahipleri ne amaçla kendi yardımlarını belediyemiz eliyle yapmayı uygun görmüşler de kendileri ihtiyaç sahipleri ile karşılaşmaktan uzak durmuşlardır? Ankara’mızın tüm pazarları bu yardımdan faydalanabilmiş midir? Tüm pazar yerleri kucaklanmadıysa hangi pazar esnafını kim nasıl tespit etmiştir? Şanlı pazar esnaflarını tebrik ediyoruz ancak yardım alamayan diğer esnaflarımızın hakkı geçmiş olmuyor mu?”
Önergenin okunmasından sonra konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Gece 11.30 sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ertesi gün pazar kuracak esnaf, götürdü malını pazarlara yığdı. Sadece ertesi gün pazara çıkamayacak, malları yığılanlara erişildi ve onları malları gösterdikleri faturalar üzerinden satın alındı. İkide bir tüm pazarcılara yapılmadı diyorsunuz. Malını pazara çıkarmayanın zararı yok ki” dedi.
“Bu organizasyonu ‘Çok güzel oldu, dünyaya model oldu’ demek varken, niye bu kadar sık gündeme getirdiniz, ben bir türlü anlamadım” diyen Yavaş, yardımların makbuzları ve verilerin meclis üyelerine verileceğini söyledi.
Yavaş, “Bunların hepsini size yazılı olarak bildireceğiz” diye konuştu.
Konuşmanın ardından söz isteyen AK Parti’li Meclis Üyesi Ali İhsan Ölmez ve Mansur Yavaş arasında şu tartışma yaşandı:
Ölmez: Sayın Başkan cevap vereyim, itham edildim.
Yavaş: Ben size söz vermiyorum, yazılı olarak cevap vereceğim.
Ölmez: O zaman yazılı vereceğim der, hiçbir yorum yapmazsınız.
Yavaş: Ağzımı mı tıkayacaksın Ali İhsan Bey, benim nasıl yöneteceğime sen karışamazsın.
Ölmez: Bak bu doğru değil.
Yavaş: Lütfen bırak mikrofonu.
Ölmez: Ben konuşacağım, siz kapatın. Siz hayır müessesi gibi konuşuyorsunuz. O gün o pazara yasak çıktıysa hangi evliya torunu gitti, kime ne kadar para verileceğine karar verdi. Niye 3 partinin grup başkanvekiliyle müşterek yapmadınız?
Yavaş: O anda gitti Zabıta Daire Başkanı, herkesin elinden makbuzu aldı, onları ödedi. Yani bunlara kâr vermedik.
Ölmez: İstediğiniz soruya cevap veriyor, istemediğinize cevap vermiyorsunuz. Bu üslup üslup değil, reddediyorum, kınıyorum, ayıplıyorum.
Yavaş: Ben de seni reddediyorum. Ben sana söz vermedim konuşamazsın, söz verirsem konuşursunuz.
Ölmez: Konuşurum.
Yavaş: Konuşamazsın, alın mikrofonu o zaman. Ayıp denen bir şey var.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
